Prijevod od "će doći" na Turski


Kako koristiti "će doći" u rečenici:

Doktor će doći za par minuta.
Birkaç dakika sonra doktor sizi görecek.
Rekao sam ti da će doći.
Gördün mü? Gelecek demiştim. - Sür!
Rekao sam ti da će doći do ovoga.
Kahretsin, bunun olacağını sana söylemiştim. Hayır.
Znao sam da će doći taj dan.
İşin aslı bu günün geleceğini zaten biliyordum.
Siguran sam da će doći na proslavu moje odsutnosti, kao i svi ostali koji su me željeli mrtvog od dana kada sam se rodio.
Doğduğum günden itibaren ölmemi istemiş olan her insan gibi yokluğumu kutlamaya geleceğinden eminim.
Samo je pitanje vremena kada će doći do nas.
Bizim peşimizi de düşmeleri an meselesi.
I u vodi će biti krv, i morski psi će doći.
Ve suya kan karışır. Başına köpek balıkları üşüşür.
Nisam mislio da će doći do toga.
Asla böyle bir şeye karışabileceğimi düşünmedim.
Do kraja popodneva, ostatak stupova će doći u poziciju.
Akşam karanlığı çökerken kalan sütunlar kendi fırlatma konumlarına yerleşmiş olacaklar.
Ti ljudi znaju moj zločin, Sigurno će doći i sljedeći put
İşlediğim suçları bilen bu adam, peşimden gelecektir usanmadan.
Doktorica će doći čim bude mogla.
Oraya gelince işte! Doktor hanım en kısa sürede sizinle ilgilenecek.
A Stefan je rekao da će doći po nju poslije njenog rođendana.
Stefan, onu doğum gününden sonraki gün geri götürmemizi söylemişti.
Više ljudi će doći nakon ovu stvar, Joe.
Bunun ardından daha çok insan gelecektir Joe.
Uči iz poraza, Freya, i tvoj dan će doći.
Mağlubiyetten ders çıkarırsan Freya, senin de elbet günün gelir.
Mislite kako sam izgubila svoj put, i netko će doći na pozornicu za minutu i otpratiti me nježno natrag do mog sjedala.
Size göre yolumu kaybettim, ve birisi az sonra sahneye çıkıp beni koltuğuma nazikçe geri döndürecek.
Priznavanje će doći sporo u Sjedinjenim državama, bez ikakve sumnje, ali u UK, već se događa, a i u ostalim zemljama također.
Şüphe yok ki bu benimseme süreci Birleşik Devletler'de yavaş olacaktır, Ama İngiltere'de ve diğer ülkelerde şu anda oluyor.
Kako glad bude harala zemljom, neće se ni znati da je u zemlji bilo obilje - zbog gladi koja će doći - jer će biti vrlo velika.
Ardından gelen kıtlık bolluğu unutturacak, çünkü çok şiddetli olacak.
(49:20) i on će doći u skup otaca svojih, gdje svjetlosti više vidjeti neće.
Atalarının kuşağına katılacak, Onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler.
K tebi će doći slava Libanona, čempresi, jele i brijestovi skupa, da ukrase prostor mojega Svetišta, podnožje će moje proslaviti!
‹‹Lübnanın görkemi olan çam, köknar ve selvi ağaçları, Tapınağımı süslemek için hep birlikte sana taşınacak. Ayak bastığım yeri görkemli kılacağım.
Tuđinci će doći da vam stada pasu, stranci će vam biti ratari i vinogradari.
Yabancılar sürülerinizi güdecek, Irgatınız, bağcınız olacaklar.
'Uskoro će doći k tebi Hanamel, sin tvoga strica Šaluma, da ti kaže: Kupi njivu moju u Anatotu; ti imaš rodbinsko pravo da je kupiš!'
‹‹Amcan Şallum oğlu Hanamel sana gelip, ‹Anatottaki tarlamı satın al. Çünkü en yakın akrabam olarak tarlayı satın alma hakkı senindir› diyecek.
A protiv Jojakima, kralja judejskoga, ovako reci: Ovako govori Jahve: Spalio si svitak govoreći: 'Zašto si u njemu napisao da će doći kralj babilonski koji će opustošiti zemlju ovu i istrijebiti i ljude i stoku?'
Yahuda Kralı Yehoyakim için de ki, ‹RAB şöyle diyor: Babil Kralının kesinlikle gelip bu ülkeyi viraneye çevireceğini, içindeki insanı da hayvanı da yok edeceğini neden tomara yazdın diye sorup tomarı yaktın.
Tako je rodan među braćom Efrajim, ali će doći vjetar istočni, vjetar Jahvin iz pustinje: isušit će mu izvore, presahnuti studence, opljačkat mu riznicu, blago odnijeti.
‹‹Kardeşleri arasında serpilip gelişse de, Doğu rüzgarı, çölden esen RABbin soluğu üzerine gelecek, Onun kaynağı kuruyacak, Pınarı kesilecek, Değerli eşyalarının hazinesi yağmalanacak.
Jer ovo je viđenje samo za svoje vrijeme: ispunjenju teži, ne vara; ako stiže polako, čekaj, jer odista će doći i neće zakasniti!
Bu olayların zamanı gelmedi henüz. Sonun belirtileridir bunlar ve yalan değildir. Gecikiyormuş gibi görünse de bekle olacakları, Kesinlikle olacak, gecikmeyecek.
Ako ga pustimo tako, svi će povjerovati u nj pa će doći Rimljani i oduzeti nam ovo mjesto i narod!"
Böyle devam etmesine izin verirsek, herkes Ona iman edecek. Romalılar da gelip kutsal yerimizi ve ulusumuzu ortadan kaldıracaklar.››
Kao tat će doći Dan Gospodnji u koji će nebesa trijeskom uminuti, počela se, užarena, raspasti, a zemlja i djela na njoj razotkriti.
Ama Rabbin günü hırsız gibi gelecek. O gün gökler büyük bir gürültüyle ortadan kalkacak, maddesel öğeler yanarak yok olacak, yer ve yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp tükenecek.
0.54604887962341s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?